Dünyanın dört bir yanındaki iş dünyası liderleri bugün sadece global ve yerel ekonomik dalgalanmalar, jeopolitik istikrarsızlıklar ve Covid-19 salgınının kalıcı etkileriyle uğraşmıyor. Yapılar, süreçler ve insanlar üzerinde önemli etkileri olan bir dizi değişim yaşanıyor ve bu değişimler, şirketleri ve liderleri derinden etkiliyor. Çünkü liderler, dayanıklılığı desteklemek için nasıl organize olunacağı, yüz yüze ve uzaktan çalışma modelleri arasında doğru dengenin nasıl bulunacağı, çalışanların azalan ruh sağlığının nasıl ele alınacağı ve hızlı teknolojik değişimin yaşandığı bir dönemde yeni kurumsal yeteneklerin nasıl oluşturulacağı gibi karmaşık soruların cevaplarını bulmak zorunda.
CEO’ların ve liderlik ekiplerinin bu tür sorular üzerinde düşünmelerine yardımcı olmak için McKinsey, The State of Organizations 2023 raporunu yayınladı. Rapor, hem kuruluşların karşı karşıya olduğu en önemli değişimleri saptamayı hem de bunlara nasıl yaklaşılacağı konusunda bazı fikirler ve öneriler sunmayı amaçlıyor. Araştırmanın bir parçası olarak, dünya çapında 2.500’den fazla iş lideriyle bir anket gerçekleştirilmiş. Anket sonuçlarına göre, liderlerden sadece yarısı kuruluşlarının dış şokları öngörmek ve bunlara tepki vermek için iyi hazırlandığını söylüyor ve üçte ikisi kuruluşlarını aşırı karmaşık ve verimsiz olarak görüyor.
Günümüzde Kuruluşların Karşı Karşıya Olduğu En Önemli 10 Değişim
The State of Organizations 2023 raporu, CEO’lar ve ekipleriyle yapılan görüşmeler ve McKinsey’nin pek çok farklı araştırmasının bulguları derlenerek hazırlanmış ve işletmelerin bugün ele alması gereken en önemli on kurumsal değişimi içeriyor. Bu değişimler, kuruluşların bunları nasıl ele aldığına bağlı olarak zorlayıcı da olabilir, fırsatların habercisi de…
1. Hızı ve dayanıklılığı artırmak
Ankete katılanların yarısı, kuruluşlarının gelecekteki şoklara tepki vermek için hazırlıksız olduğunu söylüyor. Seri krizlerden hızlı bir şekilde çıkabilenler, diğerlerine göre önemli avantajlar elde edebilir.
2. Gerçek hibrit: Yüz yüze ve uzaktan çalışmanın yeni dengesi
Covid-19 pandemisinden bu yana, kuruluşların yaklaşık %90’ı, çalışanların zamanının bir kısmında veya çoğunda şirket dışı konumlardan çalışmasına olanak tanıyan bir dizi hibrit çalışma modelini benimsedi. Kuruluşların, yüz yüze veya uzaktan en iyi şekilde yapılan faaliyetler etrafında yapı ve destek sağlaması önemli.
3. Uygulamalı yapay zekâ (applied AI) için yol açmak
Yapay zekâ, bir şirketin faaliyetlerini artırmak için potansiyel bir fırsattan daha fazlası; daha iyi organizasyonlar oluşturmak için de kullanılabilecek bir araç. Şirketler, sürdürülebilir yetenek hatları oluşturmak, çalışma yöntemlerini büyük ölçüde iyileştirmek ve daha hızlı, veri odaklı yapısal değişiklikler yapmak için halihazırda yapay zekayı kullanıyor.
4. İnsan kaynaklarının cazibe ve elde tutma kuralları yeniden yazılıyor
İnsanlar hem işle ilgili hem de işteki tutumlarını gözden geçiriyor. Kuruluşlar, çalışanların değer önerilerini, günümüz çalışanlarının talepleri ile şirketlerin ihtiyaç duydukları arasındaki uçurumu kapatmaya yardımcı olabilecek şekillerde bireyselleştirilmiş tercihlere uyarlayarak yanıt verebilir.
5. Yetenek uçurumunun kapatılması
Günümüzde şirketler genellikle stratejilerindeki teknolojik veya dijital unsurları, bunları entegre edecek doğru kabiliyetlere sahip olmadan duyuruyorlar. Rekabet avantajı elde etmek için kuruluşların, bir şeyi rakiplerinden sürekli olarak daha iyi yapmalarını sağlayan entegre bir insan, süreç ve teknoloji seti olan kurumsal kabiliyetler oluşturmaları gerekiyor.
6. Yetenek ipinde yürümek
İş dünyası liderleri uzun zamandır yetenek ipinde yürüyorlar -kilit kişileri elde tutarken bütçeleri dikkatlice dengeliyorlar. Ancak günümüzün belirsiz ekonomik ortamında, en iyi yetenekleri en yüksek değerli rollerle eşleştirmeye daha fazla odaklanmaları gerekiyor. McKinsey araştırması, birçok kuruluşta kritik rollerin %20 ila 30’unun en uygun kişiler tarafından doldurulmadığını gösteriyor.
7. Kendinin farkında olan ve ilham veren liderlik
Günümüz liderlerinin kendilerine liderlik edebilmeleri, üst düzey yönetimdeki akranlarından oluşan bir ekibe liderlik edebilmeleri ve ekip ağlarını koordine ederek ve onlara ilham vererek büyük ölçekte liderlik etmek için gereken liderlik becerilerini ve zihniyetini sergilemeleri gerekiyor. Bunu yapabilmek için de hem kendileri hem de çevrelerindeki faaliyet ortamları hakkında keskin bir farkındalık geliştirmeliler.
8. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık konularında “anlamlı” ilerleme kaydetmek
Birçok kuruluş çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığa (DEI) öncelik veriyor ancak çoğu durumda bu girişimler anlamlı bir ilerlemeye dönüşmüyor. DEI hedeflerini gerçekleştirmek için, liderlerin hem kuruluşlarında hem de toplumda ilerleme kaydetme fırsatlarını belirlemeleri gerekecek.
9. Ruh sağlığı
Dünya genelinde on kuruluştan yaklaşık dokuzu bir tür refah programı sunuyor. Ancak küresel sağlık ve refah skorları düşük kalmaya devam ediyor. Kuruluşların, ruh sağlığı ve refah sorunlarının nedenlerini sistematik olarak ele almaya yeniden odaklamaları gerekiyor; tek seferlik düzeltmeler yetersiz kalıyor.
10. Verimlilik yeniden yükleniyor
Ankete katılan liderlerin üçte birinden fazlası, verimliliği ilk üç kurumsal öncelik arasında sıralıyor. Verimliliği artırmak, anlık krizleri yönetmekten veya aynı işi daha az kaynakla yapmaktan çok daha fazlası… Verimlilik, kaynakları en önemli oldukları yere daha etkili bir şekilde dağıtmak anlamına geliyor.
Değişimi Ölçeklendirmek
Bu 10 kurumsal değişimi ele almak ve son dönemdeki sorunlara uyum sağlamak için entegre bir yaklaşım benimsenmeli. Öncelikle şirketlerin hırslarını kalibre etmek için bir yön belirlemeleri, yani kendilerine uygun net bir bakış açısı geliştirmeleri gerekiyor. Bu, rol ve sorumlulukları netleştirmek için ince ayar meselesi olabileceği gibi daha radikal bir dönüşüm de olabilir.
Sonrasında, gerçekleştirilen dönüşümün türü ne olursa olsun yeteneklerin geliştirilmesine ve kurumu ileriye götürecek liderliğe yatırım yapılmasına odaklanılmalı.
Son olarak tüm bu unsurların entegre edilmesi gerekir. Yeni durumlara, yeni zorluklara ve yeni fırsatlara uyum sağlamaya hazır bir kuruluşla büyük ölçekte değişimin gerçekleşebilmesi sağlanmalı.