Güvenilir Ürün Platformu ve Gıda Perakendecileri Derneği’nin Hatay’da düzenlediği toplantıda üreticiler, dalda kalan limonun ihraç edilmesi gerektiğini hatırlatarak ‘ürünümüzü dünyaya satın’ çağrısı yaptılar.

Depremden etkilenen illerde tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için güçlerini birleştiren Güvenilir Ürün Platformu ile Gıda Perakendecileri Derneği, “Haydi Türkiye Şimdi Hasat Zamanı” projesi kapsamında Hatay’ın Arsuz ilçesinde üreticilerle bir araya geldi.

6 Şubat’taki depremlerden etkilenen Arsuz’da sebze ve meyve üreticilerini ziyaret eden yetkililer, limon bahçelerinde incelemelerde bulundu. Üreticilerin sorunlarını dinleyen yetkililer, ardından Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Gıda Perakendecileri Derneği Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Türkiye’deki bütün markalarının 6 Şubat’taki depremlerden sonra bölgede çok yoğun bir destek içerisine girdiklerini söyledi.

Deprem olan illerde mağazalardaki bütün ürünlerin dağıtıldığını ve bölgeye de tırlarla ciddi ürün gönderimi yapıldığını aktaran Özpamukçu, şöyle konuştu:
“Biz, gıda tedarik zincirinin yoğun bir şekilde dizaynını yapmışız. Çiftçilerimizle ve ticaret yapan müesseselerle iş birliği halindeyiz. O tedarikçilerimizi sistem, yoğun bir şekilde destekliyor. Buradaki desteklemenin amacı, ürünün olabildiğince olan bedeliyle buradan çıkması ve kayıp yaşanmaması. Bir sonraki döneme sistemin çalışması ve ekim yapılabiliyor olması lazım. Eğer biz bunu doğru yönetemezsek, neticesinde gelecek yılı da riske atmak gibi bir konu ortaya çıkacak.”

Bölgedeki firmaların büyük hasar aldığını aktaran Özpamukçu, şöyle devam etti: “Burada hasat noktasında sıkıntı yaşanan limon ve maydanoz başta olmak üzere alımlar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Buradaki limon konusu, sadece iç tüketimle çözülecek bir konu değil, dış pazarda da satmamız gerekiyor. Zincir marketlerde bu ürünlerin toplam tüketimi meyve-sebze kategorisi içinde yüzde 10-15’ler mertebesinde. Burada, 200 bin tonun üzerinde ürün üretiliyor, biz zincir marketlerde yıllık yaklaşık 40 bin ton limon tüketebiliyoruz. Bu rakamın da 80-100 bin tonu zaten ihracata gitmesi gerekiyor. Mutlaka buraya ihracatçıların ayrı bir ihtimam göstermesi gerekiyor. Buradaki firmalar büyük hasar almışlar ve kabiliyetlerinden yoksunlar. O yüzden burada böyle bir temel ihtiyaç var. Biz perakendeciler olarak hem kendi tedarikçilerimizi hem de sahadan gelen bilgilerle diğer üreticileri de destekliyoruz. Ürünlerin alınmasıyla ilgili çalışma yapıyoruz. Şu ana kadar 30-40 tır mal çekimi oldu ve daha da devam ediyor.”

Özpamukçu, gıda perakendecilerinin mağazalarında deprem bölgesinden gelen ürünleri ayrı bir rafa koyduğunu ve kâr amacı gütmediğine de dikkat çekti.

İstanbul Ticaret Odası Başkan Vekili ve Güvenilir Ürün Platformu Onursal Başkanı Ahmet Özer de deprem bölgesinde maddi ve manevi destek vermeye devam edeceklerini belirterek, “İstanbul’da bu konuyu bundan sonra daha sıkı gündeme getirip komple deprem bölgelerindeki ürünlerin satış, dağıtım ve pazarlanması için mücadele etmek adına buradayız. İnşallah bir faydamız dokunur” dedi.

“Hep Beraber Çare Bulmak İçin Buradayız”
Arsuz Belediye Başkanı Asaf Güven de bölgedeki üreticilerin depremde büyük yara aldığını ve böyle dayanışma organizasyonların kendilerini sevindirdiğini söyledi.

Bölgedeki en önemli ve acil sorunlarından birinin de narenciye olduğunu vurgulayan Güven, şunları kaydetti: “Burada 200 bin tona yakın limon üretiliyor. Mandalina ve portakalla birlikte burada 250 bin ton ürünümüz var. Maalesef şu anda bunların büyük oranda hasadı yapılmamış durumda. Bu da çiftçilerimizi mağdur edecek. Bu nedenle hep beraber çare bulmak için buradayız. Bunun yanında yine, Türkiye maydanozunun yüzde 60’a yakın bölümü Arsuz’da üretiliyor. Burada da büyük bir sıkıntımız oldu. Ayrıca önümüzde 45-50 ton civarında zeytin ve kayısı üretimimiz var. Bununla ilgili de çalışma yapmak durumundayız.”

Toplantıda, Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ercan Yıldırım, Gıda Perakendecileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Erdal Tüfekçi ve limon üreticisi Hamit Reyhani de konuşma yaptı.

Deprem Bölgesinde Hasat Devam Ediyor
Deprem bölgesinde yardım ve destek çalışmaları sürerken, bir yandan da yerel ekonominin tüm paydaşlarının yaralarının sarılması için projeler geliştiriliyor. Bu aşamada önemli bir kesimi de tarımla uğraşan ve geçimini topraktan kazanan çiftçiler oluşturuyor. Depremden etkilenen illerde tarımsal üretimin devamı için Güvenilir Ürün Platformu ile Gıda Perakendecileri Derneği’nin başlattığı hasat ve ekim çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. “Haydi Türkiye Şimdi Hasat Zamanı” isimli proje ile bölgede üretimin sürmesi ve ürünlerin marketler kanalıyla tüm ülkede tüketici ile buluşması amaçlanıyor.

Deprem bölgesinde hasat bekleyen ürünler öncelikli olmak üzere, ekonomiye kazandırılması önem taşıyan tüm ürünler için seferber olan iki sivil toplum kuruluşu, üyelerinin ve diğer paydaşların da katılımıyla çiftçiye destek oluyor. Deprem nedeniyle gerek kendileri gerekse ekipmanları açısından önemli kayıplar yaşayan, bu sebeple normal işleyişini sürdüremeyen çiftçiler, proje ile destekleniyor.

Şimdi Hasat Zamanı
Projenin ilk ayağında acil hasat bekleyen ürünlerin tespit edilmesi, çiftçilerle görüşülerek ürünlerin durumunun belirlenmesi, hasat ve taşıma imkanlarının araştırılması ve perakendecilerle bu ürünlerin buluşturulması çalışmaları sürdürülüyor. İlk etapta Hatay’da başlayan çalışmalarla, bölgeden şu ana kadar GPD üyesi perakendecilerin yüklü miktarlarda Arsuz limonu ve beyaz kabak olmak üzere maydanoz, lahana, karnabahar alımı yaptığı ve ekonomiye kazandırdığı belirtiliyor. Bölgeden ulaşan ürün bilgileri GPD üyesi perakendecilerle paylaşılıyor ve her firma kendi işleyişine uygun yöntemlerle alımlarını gerçekleştirmek için süreçlerini işletiyor. Alımlarda çiftçinin ürün parası hemen ödeniyor ve böylece gelecek üretimi için önemli bir destek sağlanmış oluyor. Projenin yanı sıra perakende işletmeleri hali hazırda çalıştıkları bölgedeki tedarikçilerine de sahip çıkarak, desteklerini sürdürüyorlar.

Hasatın hızlıca tamamlanması gerektiğini belirten yetkililer, limonun ağaçta kaldığı durumda gelecek sezonda ürün alınamayacağını vurguluyor. Özellikle limon için önemli bir kaynak olan Hatay ve çevresinden önemli miktarlarda beyaz kabak, lahana, karnabahar, patates ve maydanoz için alımların planlandığı ifade ediliyor.

Ekim Çalışmaları Planlanıyor
Projenin diğer ayağında ise ekim çalışmalarına yoğunlaşıldı. Türkiye’deki tarımsal üretimin %16’sını karşılayan deprem bölgesi illerde tarımın sürdürülebilirliği için ekim faaliyetleri de iller bazında gerçekleştirilecek. Kahramanmaraş ile başlayacak ekim çalışmaları ile hem üretimin devam etmesi hem de çiftçinin toprağını terk etmemesi amaçlanıyor. Ekim çalışmalarında, bölgede yaşayanların durumlarından ötürü gönüllü çalışacak kişilere önemli ihtiyaç olduğu belirtiliyor. Bölgenin tarımsal kalkınma planlamaları için örnek projeler geliştirilmesi açısından önemli bir potansiyeli olduğu da vurgulanıyor. Çiftçilerin desteklenmesi, tarım alanlarının planlanması, ekipman ve teknoloji yatırımları için teşviklerle beraber pilot projeler için girişimlerin planlandığı belirtiliyor.

Destek Kartları Kampanyası ile Yaralar Birlikte Sarılacak
Çiftçilere sağlanan bu desteklerin yanı sıra, bölgenin iyileştirilmesi çalışmaları da bir yandan sürüyor. Yerel ticaretin ayağa kalkması, istihdamın sağlanması, sanayinin işler hale gelmesi ve şehirlerin, köylerin yeniden yaşayan yerler haline dönüşmesi önemli bir süreç. Bölgeye iyi niyetle gönderilen ihtiyaç yardımlarının bazı ürün gruplarında ihtiyaç fazlası haline dönüştüğü ve dolayısıyla ziyan olduğu da biliniyor.

Bu aşamada Gıda Perakendecileri Derneği, hem ihtiyaç sahiplerinin kendi istedikleri şekilde alışveriş yapabilmesi hem de ihtiyaçlarını bölgedeki yerel işletmelerden karşılayabilmesi amacıyla girişimlerde bulunuyor. Ticaret Bakanlığı ile birçok perakende işletmesinin online alışveriş sitesinde başlattığı yardım seferberliğinin bir benzerinin, mağazalardan yapılacak nakit bağışlarının alışveriş kartlarına yüklenerek ihtiyaçların giderilmesini sağlama şeklinde kurgulanması için çalışmalar sürüyor. Hazırlıkları süren kampanyanın kısa sürede devreye girmesi planlanıyor.

Böylesi büyük ölçekli bir olayda tüm milletimiz gibi perakende sektörü de üzerine düşen vazifeleri yerine getirmekte her zaman hazır olduğunu gösteriyor. Bölgenin ihtiyaçlarının hızlıca giderilmesi, en temel ihtiyaç olan gıdanın kesintisiz sağlanması ve halkımızın bu zor koşulları en kısa sürede atlatabilmesi için kamu kurumlarıyla etkin iletişim ve iş birlikleri sürdürülüyor.