Sürdürülebilir Gıda Platformu (SGP), Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek, gıdada şeffaflık ve izlenebilirlik farkındalığını ölçümleyen, “Türkiye Gıdada Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması” sonuçlarını açıkladı. Ipsos Türkiye iş birliği ile gerçekleştirilen Türkiye Sürdürülebilir Gıda Platformu Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması 2022, çarpıcı veriler ortaya koyuyor.
Türkiye Gıdada Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması sonuçlarına göre, Türkiye’de tüketicilerin yüzde 72’si izlenebilirlik kavramını duymadığını belirtiyor. Toplumun yüzde 89 gibi büyük bir çoğunluğu ürünlerin nerede, ne şekilde üretildiğini ve ürünün hangi hammaddelerden üretildiğini bilmek istediğini ifade ederken, yüzde 83’i izlenebilirliği sağlayan markaların ürünlerine daha çok güveneceğini belirtiyor. Bilgilerin tarafsız olarak güvenilir ve kolay ulaşılabilir yöntemler aracılığıyla aktarılması ise tüketicilerin gıda ürünlerine dair oluşacak güvendeki en önemli unsur olarak görülüyor. Araştırma bulgularına göre toplumun yüzde 64’ü gıda ürünlerine dair doğru bilgileri sağlamak konusunda ana sorumluluğun “ilgili devlet/gıda denetleme kurumları” ve “üretici firma”larda olması gerektiğini düşünüyor ancak yüzde 81’i bu kurumların bilgilendirmelerini yeterli bulmuyor.
Ürünler Hakkında Ayrıntılı Bilgi İsteniyor Ama İzlenebilirlik İfade Edilemiyor
Nisan 2022’de Türkiye genelinde 800 kişiyle yapılan araştırma, Türk toplumunun yüzde 88 gibi büyük bir çoğunluğu gıda alışverişinde bir ürünü satın almaya karar verirken ürün içerik ve bilgilerinin eksiksiz ve doğru olmasını önemsiyor. Ürün bilgilerine en fazla dikkat edilen kategorilerin başında yüzde 81 ile süt ve süt ürünleri gelirken beyaz et, şarküteri ürünleri ve kırmızı et kategorileriyle sıralama devam ediyor. Ürünler hakkında bilinmesi talep edilen en önemli konular sorulduğunda ise toplumun yüzde 89’u ürünlerin nerede, ne şekilde üretildiği ve ürünün hangi hammaddelerden üretildiği yer alıyor. Toplumun yüzde 72’si izlenebilirlik kavramını duymadığını belirtiyor. Gıda izlenebilirliği farkındalığı yüzde 32’lerde kalırken izlenebilirliğin ne ifade ettiği sorulduğunda tüketicilerin yüzde 86’sı ürünler ve üretimi ile ilgili bilgilerin herkese açık ve erişilebilir olması olarak algıladığını ifade ediyor. Araştırma, tüketicilerin izlenebilirlik kavramını bilmeseler de doğru tanımlama ifadelerine yer verdiklerini gösteriyor.
Gıda Ürünleri Güvenle Satın Alınmak İsteniyor
Araştırmaya göre, tüketiciler gıda alışverişlerinde güvenle hareket etmek istiyor ancak yalnızca yüzde 27’si ürün üzerindeki bilgilere güveniyor. Bu oran markaların tanıtım çalışmalarına geldiğinde ise daha da azalıyor. Aynı şekilde tüketicilerin %83’ü ürünlerle ilgili daha ayrıntılı bilgi almak istediklerini ve izlenebilirliği sağlayan markaların ürünlerine daha çok güveneceğini belirtti. Tüketicilerin yarısından çoğu ulaşmak istedikleri güvenilir bilginin ana sorumluluğunu ise “İlgili devlet/gıda denetleme kurumları” ve “Üretici firma”lara yüklemekte ancak bu kurumların bilgilendirmelerini yeterli bulmadıklarını belirtiyor. Bu güvensizlik ortamında tüketiciler, gıda izlenebilirliğinde doğru ve anlaşılır bilgi ihtiyacının karşılanması noktasında markaların dışında bağımsız bir online platformun çözüm olabileceğini düşünüyor. Tüketiciler için en önemli güven unsuru ise bilgilerin tarafsız olarak güvenilir ve birebir gözlemlenebilir mecralar aracılığıyla aktarılması. Araştırma doğrultusunda tüketicilerin gıda izlenebilirliğinde farkındalık yaratmayı sahiplenen, tüketicisiyle ürün bilgilerini şeffaf bir şekilde paylaşan ve bunu iş birliği içerisinde tarafsız bir şekilde tüketicilere sunan markaların gıda izlenebilirliğinde liderlik edeceği ön görülüyor.
“Şeffaflık Giderek Güven Oluşturmak İçin Önemli Bir Araç Oluyor”
Araştırmanın sonuçları 16 Haziran Perşembe günü, Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç, Kalite Sistem Merieux Nutrisciences Genel Müdürü ve İzlenebilirlik ve Şeffaflık Çalışma Grubu Eş Başkanı Sabahnur Demirci, Metro Türkiye Kalite Güvence Müdürü Elif Arabacıoğlu, Balparmak Ar-Ge ve Kalite Direktörü Dr. Emel Damarlı, Sütaş Ana Marka ve Kurumsal İletişim Direktörü Eylem Karakaş Soyluoğlu, CarrefourSA Kalite Güvence Müdürü Neşe Şenöz ve Ipsos Türkiye CCO’su Yasemin Özen Gürelli’nin katılımıyla düzenlenen webinarda açıklandı.
Araştırmayla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Üyesi Semra Sevinç şunları söyledi:
“Bugün izlenebilirlik, gıda sanayi için güvenin şeffaflığın ve sürdürülebilirliğin anahtarı, kilit unsurlarından biri. Uçtan uca izlenebilirlik, tüm tedarik zinciri boyunca ürünün nerede nasıl üretildiği, yetiştirildiği, bileşenlerinin ne olduğu, markete veya sofraya gelene kadar izlediği yollar, gıda güvenliği, kalitesi ve sürdürülebilirliğini geliştiren bir unsur. Şeffaflık giderek güven oluşturmak için önemli bir araç oluyor.
Tüketiciler giderek daha fazla şeffaflık istiyor; raflarda daha fazla zaman harcayan, sorgulayan ve satın aldıklarının kendisi, ailesi için sıfır risk oluşturduğunu bilmek isteyen tüketici sayısı artıyor.
Tüm bu gerçekler ile izlenebilirlik; gıda güvenliği risklerini yönetmek, gıda sanayi paydaşları için önemli ve gerekli bir uygulama. Entegre risk yönetimi, operasyonel verimlilik artışı, itibar ve güven kazanımı için en önemli anahtarlardan biri olan izlenebilirlik ve şeffaflık önümüzdeki yıllarda gıda sanayinin hızlı dönüşüm yaşayacağı ana konulardan biri olarak öne çıkıyor.
Sürdürülebilirlik Akademisi olarak kurucusu ve yürütücüsü olduğumuz Sürdürülebilir Gıda Platformu’nun gerçekleştirdiği “Türkiye Gıdada Şeffaflık ve İzlenebilirlik Tüketici Araştırması’’ nın sonuçlarının bu hedef ile sektör paydaşları için önemli yol haritalarından biri olacağına inanıyoruz”.
SGP Şeffaflık ve İzlenebilirlik Çalışma Grubu Eş Başkanı ve Metro Türkiye Kalite Güvence ve Sürdürülebilirlik Grup Müdürü Tülay Özel şu değerlendirmede bulundu: “Metro Türkiye olarak, 30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarımızı sürdürülebilirlik odağıyla yürütüyoruz. Gıda atıklarının önlenmesinden yerel üreticinin ve ürünlerin korunmasına; yüzde yüz et, balık, bal, meyve sebze izlenebilirliğinden sürdürülebilir kaynakların kullanılmasına kadar tüm işlerimizde bütüncül bir yaklaşım benimsiyoruz. Bu doğrultuda, gıda güvenliği konusunda hayata geçirdiğimiz yeniliklerle sektöre öncülük ederek, Türkiye’de ilk kez 2014 yılında başlattığımız izlenebilirlik uygulamasını, “Tabağında ne var?” hareketiyle bir adım öteye taşıdık. Kırmızı et, balık ve bal ürünlerinden sonra bu uygulamamıza meyve ve sebze ürünleriyle devam ettik. Bu hareketle ürünlerimizde %100 izlenebilirlik sağlıyoruz. Aynı zamanda, Sürdürülebilir Gıda Platformu’nun bir üyesi olarak, platform çatısı altında yer alan Şeffaflık ve İzlenebilirlik Çalışma Grubu’na da liderlik ediyoruz. İzlenebilirlik ve şeffaflığın tüm değer zincirinde yaygınlaştırılması, daha fazla tüketici tarafından bilinmesi, tüketicilerin izlenebilirlik ihtiyaçlarının belirlenmesi amacıyla Şeffaflık ve İzlenebilirlik Çalışma Grubu paydaşları ile birlikte Türkiye’de tüketicilerin izlenebilirlik algısının anlaşılması üzerine bir araştırma çalışması gerçekleştirdik. Tüketicilerin izlenebilirlik konusunda bilgi, beklenti ve ihtiyaçları hakkında bizlere ışık tutacak bu araştırmanın sonuçları ile Türkiye’de daha etkin izlenebilirlik sistemlerinin kurulması ve tüketicilere en doğru bilginin en doğru yöntemlerle iletilebilmesini sağlamayı amaçlıyoruz”.
“Her 10 Tüketiciden 9’u Ürünlerin Nerede, Nasıl Üretildiğini Merak Ediyor”
SGP Şeffaflık ve İzlenebilirlik Çalışma Grubu Eş Başkanı ve Kalite Sistem Merieux Nutrisciences Genel Müdürü Sabahnur Demirci ise yaptığı açıklamada; “27 ülkede 100’den fazla akredite laboratuvarı ve 8000’den fazla çalışanı ile gıda sanayine uzman hizmetler sunan lider çözüm ortağı Merieux NutriSciences olarak, gıda güvenliği ve kalitesi konularında farklı çalışmalar yapıyoruz. Sürdürülebilir Gıda Platformu ile yaptığımız çalışmalar çerçevesinde, Şeffaflık ve İzlenebilirlik Çalışma Grubunun Eş Başkanı olarak, bu çok önemli çalışmanın destekleyen kuruluşlarından birisi olmaktan dolayı çok mutluyum. İzlenebilirlik, gıda güvenliği ve kalite yönetim sistemlerinin en temel ögesidir. Gıda sanayinin son dönemde karşılaştığı tedarik sıkıntılarıyla birlikte izlenebilirlik ve şeffaflığın önemi daha da artmıştır. Çalışma Grubu olarak bu konularda bazı faaliyetlerde bulunmadan önce toplumdaki farkındalığı ve beklentiyi anlamak istedik ve Ipsos ile bu çalışmayı gerçekleştirdik. Çalışma sonucunda görüyoruz ki tüketiciler ürünlerin üzerindeki bilgilerin anlaşılır ve net olmasını bekliyor. Ürünün üretim aşamalarından kendilerine ulaşıncaya kadar oluşan öyküsünü merak ediyor, bilmek istiyor. Ev dışı tüketimde bu kaygılarla bilinen noktalarda tüketimi tercih ediyor. Tüketiciler izlenebilirlik konusunda teknolojik uygulamalardan faydalanmak, bilgiye kolayca erişebilmek istiyor. Ürün bilgilerini okuyarak satın alma kararı veriyor, bunların güvenilir olmasını bekliyor. Her 10 tüketiciden 9’u ürünlerin nerede, nasıl üretildiğini merak ediyor. Öte yandan “izlenebilirlik” bir teknik terim gibi kalmış, son tüketicide bununla ilgili farkındalık az. Tüketicilerin üretici, perakendeci, devlet ve bağımsız kuruluşlardan beklentileri var. Çalışma Grubu olarak bu beklentileri karşılayacak, tüketicilerde izlenebilirlik ve şeffaflık alanlarında güven yaratacak, farkındalık arttıracak aksiyonlar almak üzere, SGP çatısı altında faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi.