Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırması ile Ipsos, Türkiye’de koronavirüs vakasının ilk kez tespit edilmesini takiben vatandaşların bu konuya ilişkin farkındalık düzeylerini, endişelerini, değişen davranışlarını ortaya koymaya devam ediyor. Hükümetin bu konudaki politika ve uygulamalarının kamuoyundaki yansımalarını da düzenli olarak takip ediyor.
Ipsos’un Koronavirüs Salgını ve Toplum Araştırmasında, ilk dönemden bu yana “vatandaşların salgını kendileri için ne oranda tehdit olarak algıladıkları” izleniyor. Ciddi tehlike oluşturduğunu düşünenlerin oranı salgının ilk haftalarında %58’lere ulaşmışken, daha sonra uzun bir süre %50’inin altında seyrettiği görülmüştü. Hatta bu oran, normalleşme sürecinin ilk haftasında %37’lere kadar düşüş göstermişti. Ancak; son iki hafta içinde tekrar %50’inin üzerine çıktığı görülüyor ki bu da artan vaka sayılarıyla doğrudan ilişkili.
Endişeli miyiz, Rahat mı?
Hem normalleşme sürecinin başlaması hem de yaz dönemine girilmesiyle beraber bireylerin sosyal hareketliliğinde artış yaşandı. Bu esnada bazı vatandaşların bireysel tedbirleri yeteri kadar almadığına da şahit olundu. Ancak toplumun geneline bakıldığında aslında endişeli ruh halinin salgının başından bu yana süregeldiğini görüyoruz. Vatandaşların %64’ü bugün ilk günkü kadar endişeli, %10’unun ise zaman geçtikçe endişesi daha da artmış durumda. Fotoğrafın diğer tarafına bakılacak olursa, sadece çok küçük bir kesim (%5), salgın konusunda kendisini her zaman rahat hissetmiş. Vatandaşların beşte biri ise zaman geçtikçe rahatladığını beyan ediyor. Bu rahatlamanın tedbirlerde gevşemeyi beraberinde getirip getirmediği ise önemli.
Çoğunluk, 21 Eylül 2020 Tarihinde Yüz Yüze Eğitimin Başlamasını Beklemiyor
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk geçtiğimiz günlerde 2020-2021 eğitim-öğretim yılı için 31 Ağustos 2020 tarihinde okulların uzaktan eğitimle açılacağı, 21 Eylül’de ise sınıf düzeyine göre kademeli olarak yüz yüze eğitime geçileceğini açıkladı. Diğer taraftan artan vaka sayıları nedeniyle okullarda yüz yüze eğitim yapılıp yapılamayacağına dair genel kamuoyunda tartışmalar devam ediyor. Toplumun bu konuda tahminini sorduğumuzda, %63’ü 21 Eylül’de okulların açılmasını beklemediklerini ifade ediyor. Sadece dörtte birlik bir kesim bu tarihte yüz yüze eğitime geçiş yapılabileceğini düşüncesinde.
Salgın Sürecinde Yaz Günlerini Nasıl Geçiriyoruz?
Bu sene olağan bir yaz yaşanmadığı malum. Salgın, tatil alışkanlıklarından eğlence anlayışına kadar birçok konuya etki etti. Evde daha önce yapılmayan veya daha az sıklıkla yapılan faaliyetler birçok insan için alışkanlık haline geldi. Örneğin geçtiğimiz hafta 18 yaş ve üzeri bireylerin büyük çoğunluğu (%90) televizyon online platformlardan film-dizi izlemiş. Dikkat çekici bir nokta, vatandaşların yarısının salgın öncesine bu tür programları kıyasla daha sık izlediklerini dile getiriyor olması.
Son yıllarda oyun, eğlence sektörünün ana aktörlerinden biri olmayı başarmıştı. Salgınla beraber evde geçirilen sürenin artmasıyla oyunlara ilginin daha da arttığı görülüyor. Daha önceden sadece gençlerle tanımlanan sektör, farklı platformlarıyla bugün 7’sinden 70’ine herkesi hedefliyor. Geçtiğimiz hafta bireylerin %69’u bilgisayar, cep telefonu, tablet veya oyun konsolunda oyun oynamış, salgın öncesine kıyasla daha fazla yaptığını belirten de önemli bir kesim var.
Salgın özellikle normalleşme dönemi öncesinde aile ve arkadaşlardan ayrı kalmamıza yol açmıştı ve özlemimizi telefon veya bilgisayar üzerinden görüntülü görüşerek gidermeye çalışmıştık. Görülüyor ki toplumda bu alışkanlık halen devam ediyor. Tüm bu verilere bakıldığında teknolojiyi daha fazla kullandığımız söylenebilir.
Ipsos’un Türkiye CEO’su Sidar Gedik araştırmada elde edilen verilerle ilgili yaptığı değerlendirmede şunları dile getirdi: “Vaka sayılarında bahar aylarına geri döndüğümüz gibi endişe seviyesi olarak da o zamandaki seviyeye dönmüş durumdayız. Her dört kişiden üçü, endişe içinde. Daha önceki haftalarda da gözlemlediğimiz üzere normalleşme sürecinin gidişatından memnun olmayanların oranı yüksek, yaklaşık her üç vatandaştan ikisi okulların 21 Eylül’de yüz yüze eğitime geçemeyeceğini düşünüyor. Kendisi ve yakınları açısından tehlike hissedenlerin oranı, Haziran başında %37’ye kadar düşmüştü ancak Ağustos ayı itibarı ile %53’e yükseldi ki bu oran Mart ayından beri ölçtüğümüz en yüksek seviye. Vaka sayılarındaki yükselişin yanı sıra toplumsal ruh halimiz de dalganın ikinci zirvesini yaşadığımızı işaret ediyor.”